top of page
Yazarın fotoğrafıPOZİTİF İZ

Sivil Toplum HIV Konferansı 2021’e Katıldık

Türkiye’de ilk kez #KaybedenHIVOlacak sloganıyla düzenlenen ‘Sivil Toplum HIV Konferansı, HIV 2021’ 5-7 Kasım 2021 tarihleri arasında hibrit (kısmen fiziksel, çoğunlukla online) olarak İstanbul’da düzenlendi.


Yurt dışı ve yurt içinden pek çok aktivist ve bilim insanının konuşmacı olduğu zengin içerikli konferans toplamda 538 katılımcı tarafından canlı yayınla takip edildi. Başta HIV ile yaşayan kişiler olmak üzere, konuya ilgi duyan birçok meslek grubu konferansın katılımcısı oldu.

Kırmızı Kurdele İstanbul Derneği önderliğinde; ●Başta kamu olmak üzere tüm paydaşlara HIV sivil toplumunun başarısının en iyi biçimde aktarılması, ●HIV olgusuna ortak bir anlayış ile bir bütün olarak cevap vermeye hazır olduğunun görülmesi, ●Birlikte çözüm üretmeye yönelik operasyonlarını şekillendirecek ortak stratejiler üretilmesi, ●UNAIDS'in 95-95-95 hedefleri* doğrultusunda, ortak strateji oluşturmak için geniş bir tartışma ve işbirliği zemininin oluşturulması, ●Geniş uluslararası katılımla, Türkiye HIV sivil toplumunun bir bütün olarak uluslararası görünürlüğünün birkaç seviye yukarıya taşınması, ●Ulusal düzeyde birlik görüntüsü ile farklı sorun alanları için örnek olunması amacıyla hayata geçen konferansın ana başlıkları ise şöyle;


- HIV Pandemisinde Güncel Durum - Koronavirüs Pandemisinin Sivil Toplum Faaliyetlerine Etkileri - Medikal Sivil Toplum - HIV ve İş Yaşamı - HIV ve Teste Erişim - Belirlenemeyen = Bulaşmayan - HIV Tedavisi ve Sürdürülebilirlik - HIV Tedavisinde Yeni Yaklaşımlar - HIV ve Anahtar Nüfus - HIV’e Yönelik Damgalama ve Ayrımcılıkla Mücadele - HIV ve Kadın - HIV’i Önleme - HIV ve Yaşlılık


Konferanstan Satır Başları

İlk gün açılış konuşması ve söyleşinin ardından, moderatörlüğünü Arda Karapınar’ın yaptığı ‘Covid-19'dan Neler Öğrendik? Türkiye'de HIV Alanında Çalışan Derneklerin Güncel Çalışmaları Ve Koronavirüs Pandemisinde Sivil Toplumun HIV İle Mücadele Araçları’ panelinde, özne dernekleri sırayla konuşma yaptı. İlk olarak Pozitif-İz Derneği’ni temsilen Önder Bora söz aldı. Ardından Pozitif Yaşam Derneği’nden Canberk Harmancı ve son olarak da Kırmızı Kurdele İstanbul’dan Kağan Çavuşoğlu konuşma yaptı.

Bora, özellikle Covid-19 döneminde enfeksiyon hekimlerinin bir anda Covid’e yoğunlaşmak zorunda kalması ve getirilen kısıtlamalar nedeniyle alanda yaşanan sorunlara ve Dernek olarak nasıl çözümler ürettiğimize değindi. Bununla birlikte Pozitif-iz Derneği olarak hizmetlerimize hiç ara vermeden, aksine online yaşama hızla adapte olarak faaliyetlerimize kesintisiz devam ettiğimizi de aktardı.


Konferansın ikinci gününde ise ‘Bir HIV Travması: Ya Tedavime Erişemezsem?’ oturumunu aktivist Tankut Atuk yönetti. Önder Bora, Pozitif-iz Derneği olarak yürüttüğümüz Türkiye’de HIV ile Yaşayan Kişilerin Tedaviye Erişim Koşulları Hakkında Endişelerine Yönelik Saha Araştırmasısonuçlarını açıkladı. Demografik bilgilerin ardından, öne çıkan bulgular üzerinde durarak yorumlamalarda bulundu. Aynı çalışma ekseninde Kırmızı Kurdele İstanbul’dan Kl. Psk. Eda Yardımcı ve Kağan Çavuşoğlu HIV ile yaşayan kişilerin tedaviye erişimleri ile ilgili yaşadıkları kaygılara değindi ve önemli noktalarda katkı sağladılar.

Günün devamında ‘Gelişen Tedavilerle HIV İle Yaşamda Yeni Yaklaşımlar’ panelinde Prof. Dr. Alper Şener (İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi) var olan ve gelmesi planlanan güncel tedaviler hakkında bilimsel bir sunum yaptı. Sunumun ardından Atuk ilk sözü Pozitif-iz Derneği’ne verdi. Çiğdem Şimşek konuşmasında ülke olarak UNAIDS’in 95-95-95+95* küresel hedeflerinin neresinde olduğumuza değindi. İlk 95’te yani test ve tanı konmasında notumuzun düşük olduğuna dikkat çekerek, alanda yaşanan hak ihlallerine vurgu yaptı. Tedavide başarı ve devamlılığın sağlanması için dördüncü 95 olan ‘Damgalanma ve Ayrımcılığın Engellenmesi’nin altını çizdi. HIV tanısı alan kişilerde Akran Danışmanlığının önemini hatırlattı.

Yeni gelecek olan aşıların HIV pozitifler tarafından büyük bir umutla beklendiğini, ancak kimi HIV pozitif tarafından depo ilaç olarak, kimisinin de bu aşıları tam şifa, yani kür olarak farklı farklı algıladığını anlattı. Yakın gelecekte ülkemize gelecek olan 6 haftalık depo aşıların ise uygulanması ve işsevselliği hakkındaki görüşlerini paylaştı. Şimşek, sözünü tamamladıktan sonra diğer özne dernekleri de sırayla görüşlerini aktardı.


Konferansın son gününe gelindiğinde ise ‘Kadın Olarak HIV İle Yaşamak’ oturumunun moderatörlüğünü Pozitif-iz Derneği’nden Çiğdem Şimşek üstlendi. İlk sözü Kadın Sağlığı Hemşireliği Derneği’nden Uzm. Hemş. Özlem Altıntaş aldı. Altıntaş’ın yürüttüğü “Sağlık Çalışanlarının Bir Kronik Hastalık Olan HIV Enfeksiyonu ile ilgili Bilgi Düzeyleri ve Tutumlarının İncelenmesine Yönelik Saha Araştırması” sunumunu gerçekleştirdi.

Hemşire, ebe, teknisyen ve tekniker olmak üzere hekim dışındaki 122 sağlık çalışanları ile yapılan çalışmanın özellikle birkaç sonucu bir hayli çarpıcıydı.


“Katılımcıların HIV/AIDS’e yönelik bilgi düzeylerine baktığımızda, yarısı HIV ile yaşayan birini öptüğü zaman ya da aynı havuzu ve tuvaleti kullandığında HIV’in kendilerine bulaşacağını düşünmektedir. Bunun yanı sıra %86’sı tek eşlilik ve kondom kullanımının HIV’den koruduğu yönünde yanıt verdiği ve 78.6’sının HIV’in anneden bebeğe geçebildiği konusunda bilgi sahibi olduğu görülmektedir.”


“Sağlık Çalışanlarının Hasta olarak Başvuran HIV pozitif kişiye yaklaşımında ise; Sağlık çalışanlarının %8.1’i (n:10) HIV ile yaşayan kişiden kan almak vb. tetkik yapmak istemem, 7.3’ü (n:9) herhangi bir girişimsel işlemde bulunmak istemem, %6.5’i (n:8) katater takmak istemem, %5.7’si (n:7) HIV ile yaşayan kadının doğumuna katılmak istemem, %4.9’u (n:6) ameliyatına girmek istemem, %6.5’i aynı serviste/ünitede hasta olarak tedavi görmek istemem yanıtını vermişlerdir.”


Saha araştırmasının bulguları baz alınarak, kadın olmanın zorluğuna HIV ekseninden bakarak konuşmak üzere sırayla enfeksiyon hastalıkları uzmanı olan Doç. Dr. Asuman İnan ve kadın hastalıkları hekimi Prof. Dr. M.Serdar Kütük söz aldılar.


Doç.Dr. Asuman İnan, takip ettiği hasta popülasyonundan ve özellikle de dikkat çeken 2 olgudan bahsetti. Prof. Dr. M. Serdar Kütük ise ‘HIV ve gebelik’ üzerine aktarım yaptı. HIV dışında, başka endikasyonu olmayan pozitif hastalarına doğal doğum yaptırdıklarından bahsetti.


Konferansta ayrıca 382 tıklanma sayısı alan STK Standları bölümünde de dijital içeriklerimizle yer aldık.


Tebrik ve Teşekkür

Türkiye’de bir ilke imza attıkları ve kıymetli emekleri için Kırmızı Kurdele İstanbul ekibini canı gönülden tebrik eder, anlamlı davetleri için de teşekkür ederiz.


- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

* UNAIDS Küresel Hedefler Nelerdir?

UNAIDS (Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı) 95-95-95+95 Küresel Hedefleri ile 2030 yılına kadar HIV yayılımını durdurmayı planlamaktadır.


Bu hedefler sırayla 1) Tüm dünya genelindeki insanların %95’inin test olması ve tanı alması, 2) Tanı alan HIV pozitiflerin %95’inin tedaviye erişmesi, 3) Tedaviye başlayan HIV pozitif kişilerin %%95’inin viral yüklerinin (HIV’in kandaki miktarının) ölçülemeyecek düzeye gelip baskılanması (yani Belirlenemeyen=Bulaşmayan seviyeye gelmesi), 4) Tanı alıp, tedaviye başlayan ve viral yükü baskılanmış olan HIV ile yaşayan kişilerin %95’inin sahip oldukları hakları damgalanma ve ayrımcılık yaşamadan kullanabilmeleridir.

コメント


hiv tdvisinde yeni dönem
bottom of page