Sivil Toplum HIV Konferansı 2022'deydik
Güncelleme tarihi: 29 Kas 2022
“Sivil Toplum HIV Konferansı HIV2022istanbul” 4-6 Kasım 2022 tarihleri arasında zengin içerik ve yoğun ilgi ile gerçekleşti.
Kırmızı Kurdele İstanbul tarafından #CevapSivilToplumda temasıyla 4-6 Kasım 2022 tarihlerinde İstanbul’da ve çevrimiçi olarak düzenlenen Sivil Toplum HIV Konferansı'nda, hem Türkiye’den hem de yurtdışından önemli bilim insanları ve aktivistler konuşmacı oldu. B eşittir B’nin çok net bilimsel bir kanıt olması başta olmak üzere, güncel tedavilerden araştırmalara, MEDULA’dan HIV statüsünün paylaşılması konusuna pek çok konu masaya yatırıldı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen ve Türkiye’de herhangi bir medikal alandaki ilk aktivist/sivil toplum konferansı olma özelliğini taşıyan Sivil Toplum HIV Konferansı; üç günde toplam 15 oturumda 50’nin üstünde konuşmacı (moderatör/panelist) ile gerçekleşti. Konferans yurt içinden ve dışından 750’nin üstünde kayıtlı dijital delege tarafından izlendi.
Ayrıca konferans süresince her gün; Sivil Toplum HIV Konferansı #HIV2022İstanbul için geliştirilmiş bir fon olan; Mikro Araştırma Fonu ile desteklenen çalışmaların sonuçları ilk kez sunuldu. Bu yıl 34 başvuru alan Fon’dan 9 çalışma kabul edildi. Desteklenen çalışmalardan biri de Pozitif-iz Derneği’nin yürüttüğü ‘HIV ile Yaşayanlarda Akran Danışmanlığının Yararı Ve Önemi Araştırması’ oldu. Araştırmanın çarpıcı sonuçları son gün paylaşıldı.
İşte Pozitif-iz olarak, Sivil Toplum HIV Konferansı’ndan sizler için derlediklerimiz…
4 Kasım 2022 Cuma
B eşittir B’NİN MİMARI DR. VERNAZZA TÜRKİYE’DE İLK KEZ KONUŞTU
Açılış konuşmasını tedaviye erişim aktivisti, Kırmızı Kurdele İstanbul gönüllüsü Kağan Çavuşoğlu yaptı. Ardından ‘Sivil Toplum HIV Konferansı, Geleneksel Açılış Söyleşisi: 40 Yılı Geride Bırakırken HIV Biliminin Dünü, Bugünü Ve Yarını‘ ile topluluk yazarı, Kırmızı Kurdele İstanbul gönüllüsü ve B eşittir B Kampanyası Uluslararası Kurul Üyesi Arda Karapınar devam etti.
Karapınar’ın modere ettiği ilk oturum, B eşittir B’nin temelini atan enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Pietro Vernazza ile başladı. Dr. Pietro, tedavi alan HIV pozitiflerin HIV’i bir başkasına aktaramayacaklarına dair çalışmanın yöneticiliğini ve bu çalışmanın raporu olan İsviçre Bildirisi / Swiss Statement'in baş editörüdür. Dr. Pietro, hem Korunma Amaçlı HIV Tedavisinin hem de B eşittir B’nin fikir sahibi olarak tarih yazan önemli bir bilim insanıdır. .
Dr. Pietro sunumunda 2008 yılında kaleme aldığı İsviçre Bildirgesi’nin arka planını ve etkilerini anlattı. Bildirge yayımlandıktan sonra nasıl reaksiyonlar altılarını paylaştı.
BELİRLENEMEYEN SEVİYEDE OLAN KİŞİ İLE TEMASTAN SONRA TSP VERMEYE GEREK YOK
‘HIV Tedavisinin Geleceğinden Beklentilerimiz’ oturumunu ise Doç. Dr Figen Yıldırım moderasyonunda ilerledi. Oturumda ilk sözü tedavi yazarı ve aktivist Simon Collins aldı. Kısa bir HIV aktivizm tarihi girişinden sonra, kendi HIV tanı alma süreçlerinden ve deneyimlerinden bahsetti. HIV ile yaşayan tüm insanlar için önemli bir ilham kaynağı olan Collins, yakın gelecekte piyasaya çıkacak yeni grup ilaçlardan bahsetti. Ayrıca B eşittir B’nin öneminin altını çizdi. Ardından enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu güncel tedavilere ve Türkiye’deki HIV durumuna değindi.
Prof. Dr. Pietro Vernazza katkı sağlamak üzere tekrar bağlandı. Oturumun en can alıcı diyaloğu ve bilgisi şu oldu:
Doç. Dr. Figen Yıldırım: Sayın Pietro, B eşittir B seviyesinde olan biri ile yaşanabilecek bir maruziyet sonrası, Temas Sonrası Profilaksi (TSP) mutlaka başlanmalı mı?
Prof. Dr. Pietro Vernazza: Hayır! Kişi ilaçlarını düzgün kullanıyor ve Belirlenemeyen seviyedeyse Temas Sonrası Profilaksi (TSP) kullanmaya gerek yok.
TBMM’den AVUKATLARA ARAŞTIRMA SONUÇLARI
Günün ikinci bölümünde ise Av. Can Güngör’ün moderasyonunda #HIV2022Istanbul Mikro Araştırma Fonu Araştırma Sonuçları Değerlendirme - 360° HIV Tartışmalarının birincisi yapıldı. Ayrıca Kırmızı Kurdele İstanbul gönüllüsü Av. Nazlı Ceren Şendoğan yorumlamalar da bulundu. Sırayla aşağıdaki destek alan projelerinin sunumlarını gerçekleştirdi;
Yusuf Emre Şerali (Center for Democracy Research (CDR): Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde HIV/AIDS Görünürlüğünün Araştırılması
Av. Tutku Altındağ (Pozitif Yaşam Derneği): Avukatlar Arasındaki HIV Farkındalığının Ölçülmesi Araştırması
Yusuf Ertuğral ve Nisa Mammadova (EuroPolitika Dergisi) Türkiye’de HIV İle Mücadelede Eylem Planı İhtiyacı: AB’nin HIV ile Mücadelesinde Mevcuttaki Koruma Yasaları ve Türkiye’ye Uygulanabilirliği Araştırması
Proje bildirilerine buradan ulaşabilirsiniz: https://www.hivdijital.org/Abstract/Index/1
POZİTİF-İZ DERNEĞİ İLE GEÇMİŞTEN BUGÜNE
Kağan Çavuşoğlu, ‘Puzzle'ın Kayıp Parçası: Özne – Hekim Dernekleri Kooperasyonu’nu gerçekleştirmek üzere Hacettepe Üniversitesi HIV/AIDS Araştırma ve Tedavi Merkezi koordinatörü Dr. Aygen Tümer’i canlı bağlantıya aldı. Tümer’den geçmişten bugüne hekimler ile sivil toplum arasındaki ilişkiyi değerlendirmesi istedi. HIV alanındaki 25 yılı değerlendiren Tümer, tarihte yolculuk yaptıran anekdotlar paylaştı. Ardından Çavuşoğlu, 17 yıldır alanda aktivizm yapan Pozitif-iz Derneği üyesi Çiğdem Şimşek’e döndü ve kendi gözlemlerini paylaşmasını istedi. Şimşek, ilk Dernek kuruluşu dönemlerini ve aktivizmin Türkiye’de nasıl geliştiğini anlattı. Keyifli bir sohbet havasında geçen oturumda Arda Karapınar toparlayıcı katlılarda bulundu.
5 Kasım 2022 Cumartesi
‘B eşittir B’ İÇİN AMA YOK, SADECE EVET VAR!
‘‘Bir Bilimsel Gelişmenin Hikâyesi, Öncesi Ve Sonrasıyla ‘Belirlenemeyen = Bulaştırmayan’ oturumunda Aktivist Arda Karapınar, Partner 1 ve Partner 2 Çalışmalarının Öncüsü olan Prof. Dr. Alison Rodgerile konuştu. Dr. Alison sunumunda, Prof. Dr. Pietro Vernazza’nın 2008’de üstüne çalıştığı İsviçre Bildirisi’ni temel alarak nasıl yola koyulduklarını, o çalışmayı geliştirip sürdürdüklerini, Uluslararası AIDS Konferansı 2018’de ilk nasıl sunduğunu anlattı.
Dr. Rodger, sunumunun sonunda üstüne basa basa verdiği mesajında; “B eşittir B hiç tartışma götürmeyen çok net bir kanıttır. Alanda hala “B=B için kanıtlar var, evet AMA!” söyleminde bulunan uzmanlar olduğunu duyuyoruz. B eşittir B için sadece ‘Evet’ diyoruz. “Ama yok! Bahane yok. Risk SIFIR” dedi.
Konferansın ikinci oturumu dünyadan B eşittir B deneyimleri ile devam etti. Sırayla, Uganda’dan William Matovu, Kanada’dan Christian Hui, Avustralya’dan Brent Allen ve Endonezya’dan Inad Quinones Rendon sunum yaptı.
İSTANBUL ÖNCÜ ŞEHİR OLABİLİR
Öğlenden sonraki ‘HIV'i Durdurma Hedefinde Bir Ekol: Fast Track Cities. İstanbul Fast Track Cıty Olur Mu?’ oturumunun açılışını ve moderatörlüğünü Aktivist Arda Karapınar yaptı.
Fast Track City (FCT) (Hızlı Erişim Kentleri (HEK) HIV ile ilişkili yoğunluk yaşayan şehirlerde; Belediye başkanları ve diğer seçilmiş liderler, 500'den fazla şehir ve belediyede halk sağlığı yetkilileri, klinik ve hizmet sağlayıcıları ve etkilenen topluluklarla güçlerini birleştirdi. Hızlı Erişim Kentleri üzerine Paris Deklarasyonu'nu hayata geçirdi. Dört temel ortak – IAPAC, UNAIDS, UN-Habitat ve Paris Şehri – HIV, tüberküloz ve viral hepatit salgınlarını 2030 yılına kadar sona erdirme taahhüdünü yerine getirirken Hızlı Erişim Kentleri destekliyor.
Karapınar’ın konukları ve konuklarırn sunumları şöyleydi; Dünya The Fast Track Cities Kurumu sunumu ile IAPAC Başkan Yardımcısı Gonçalo Lobo, ‘Fast Track City (Hızlı Erişim Kentler Olma Yolunda Engellerle Mücadele’ sunumu ile Amsterdam’dan Tom van Benthem, Londra’dan ‘Sorumluluk Bilinciyle, Karmaşık Bir Sağlık Sisteminde Birlikte Çalışabilmek’ sunumu ile Prof. Jane Anderson ve son olarak da Madrid’ten Jorge Garrido’nun Ulusal düzeyde FTC Kurumunun Etkileri ve Yeni Dönem AB Başkanlığı.
Oturum Hızlı Erişim Kentleri konusunu Türkiye’de ilk defa geniş komünite katılımıyla ele almalı ve başarılı örnekleri sunarak konuyu gündeme taşıması bakımından tarihi bir oturumdu.
BİR SEN EKSİKTİN MEDULA
Günün devamında, son bir yıldır erişime açılmasıyla birlikte yeni ihlal alanları yaratan Medikal Ulak Sistemi (MEDULA) ele alındı. ‘Bir Sosyal Güvenlik Hikâyesi: Medula & Kişisel Veriler’ oturumunun moderasyonunu ise Pozitif Yaşam Derneği Destek Merkezi Koordinatörü Yağmur Şenoğuz üstlendi. Pozitif Yaşam Derneği’nden Av. Tutku Altundağ ve Canberk Harmancı kişisel veri olarak nitelendirilen sağlık verilerinin, MEDULA ile tüm sağlık çalışanlarının erişime açılmasıyla doğan hak ihlallerini anlattı. Deontolog olan Prof. Dr. Gürkan Sert ise konuyu meslek etiği ve ahlakı üzerinden değerlendirdi.
İkinci günün ikinci yarısında ise Kırmızı Kurdele İstanbul gönüllüsü Güneş Ercan’ın moderatörlüğünde #HIV2022Istanbul Mikro Araştırma Fonu Araştırma Sonuçları Değerlendirme - 360° HIV Tartışmaları yapıldı. Sunulan çalışmalara Okan Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Uzm. Hem. Özlem Çiftçi yorumladı ve katkı sağladı.
Sırayla aşağıdaki destek alan projelerinin sunumlarını gerçekleştirdi;
Av. Ahmet Bayırlı (Tabiat Gençlik Derneği): LGBTI+ Bireylerin HIV’e Bakış Açısı, Korunma Yolları, Korkuları ve Tedbirlerine Yönelik Araştırma
Öğr. Gör. Ümit Topçuoğlu (Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği) : Hastane Öncesi Acil Sağlık Hizmetlerinde Çalışan ATT Ve Paramadiklerin HIV/AIDS Hastaları Konusundaki Bilgi, Tutum Ve Davranışlarının Değerlendirilmesi
Dr. Öğr. Ü. Deniz Şarlak (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi): Ruh Sağlığı Okuryazarlığı: Damgalama Ve HIV
Kağan Çavuşoğlu’nun yönettiği ‘HIV'de Yeni İlaç Tedavisi Seçenekleri Beklentiler Neler Ve Bu Eklentiler Ne Kadar Gerçekçi?’ bölümünde ise enfeksiyon hastalıkları uzmanları olan Doç. Dr. Ahmet Çağkan İnkaya ve Doç. Dr. Selçuk Kaya tartıştı.
6 Kasım 2022 Pazar
Konferansın son gününün ilk oturumu ise Pozitif-iz Derneği iş birliği ile gerçekleşti. ‘Yerel Aktivizm Ajandası. Yerel Örgütlenmelerin Gündemleri, Çalışmaları, Çözüm Önerileri’ bölümünü Pozitif-iz Derneği üyesi aktivist Önder Bora yürüttü. Bora, konuklarına söz vermeden önce konferansta emeği geçen herkesi tebrik etti. Ardından, sözü önce Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı’ndan Nesrin Sağ’a söz verdi. Hemşire olan Sağ, kısaca cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanında yürüttükleri çalışmaları ve Türkiye geneli verdikleri yaygın eğitimleri anlattı.
Ardından Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu’nu temsilen Berat Can Erdoğan bağlandı. Platformun yapısını ve çalışmalarını sundu. Üye olmak isteyen kurum ve kuruluşlara da çağrıda bulundu.
Teknik nedenlerden dolayı konferansa bağlanamayan ve Kıbrıs’ta faaliyet gösteren Envision Diversity Derneği hakkında Arda Karapınar bilgi paylaştı. Karapınar, Kıbrıs’ta yaşayan HIV pozitiflerin sorunlarına ve ihtiyaçlarına değindi. HIV açısından Kıbrıs’ın de özenle ele alınması gerektiğinin altını çizdi.
ANKARA’DA İLK ÖZ ÖRGÜTLENME
Oturumun son konuşmacısı Pozitif Dayanışma idi. HIV alanında faaliyet gösteren ve ilk kez Ankara’dan bir öz örgütlenme olan Pozitif Dayanışma adına aktivist Oğuzhan Nuh katıldı. Nuh, konuşmasında 2019 yılında faaliyet yürütmeye başlayan insiyatifin önceliğinin HIV ile yaşayanlara yönelik ayrımcılık, damgalama ve nefretle mücadele etmek, HIV ile yaşayanları güçlendirmek ve insan haklarını yaygınlaştırma misyonu ile HIV ile yaşayanların kendi sesini duyurması, kendi söz ve eylemini üretebilmesini olduğunu belirtti. Yürüttükleri faaliyetlere örnek olarak Covid-19 pandemisi döneminde gerçekleşen akran danışmanlığı eğitimi ve yayınlanan Akran Danışmanlığı El Kitabı ve HIVAyrımsız Dil Kılavuzundan bahsetti.
‘Bölgesel Aktivizm Ajandası: İlaca Erşimde Bariyerler Ve Komünite Merkezli İzleme Çalışmalarından Öğrenilenler, Çözüm Önerileri’ oturumu; MENA’dan katılım sağlayan Uluslararası Tedaviye Hazırlık Koalisyonu (ITPC) konuşmacıları ile devam etti. Aktivist Alia Amimi ‘nin yönetimi ile devam oturumun konuşmacıları, Zakaria Bahtout ve Sergey Golovin oldu.
“BÖYLE GİDERSE 2040’da YILLIK 400 BİN VAKA OLACAK”
Konferansın diğer önemli oturumlarından biri ise ‘Bir Türkiye Dilemması Olarak Temas Öncesi Profilaksi (TÖP / PreP)’ oldu. Oturumun moderatörlüğünü yapan Doç. Dr. Asuman Şengöz İnan, ilk sözü TÖP erişim aktivisti olan Greg Owen’a verdi. Owen, TÖP’ü Birleşik Krallık'ta nasıl erişilebilir kıldıklarını ‘I Want PrEP Now / TÖP’ü şimdi istiyorum’ sunumu ile detaylıca paylaştı.
Ardından enfeksiyon hastalıkları hekimi olan Prof. Dr. Deniz Gökengin ülkemizdeki güncel durumu şu sözlerle özetledi; “Türkiye’deki HIV olgularının sadece %41’ine tanı koyabiliyoruz.
Son iki yılın verilerine baktığımızda vakalar az gibi görünüyor. Covid döneminde insanlar sağlık kuruluşlarına gidemediği ve biz hekimler olarak onlara hizmet veremediğimiz için test sayıları azaldı. Bu düşük sayılar yanıltıcı. Yapılan matematiksel çalışmalara göre; böyle giderse 2040’ta yıllık 400 bin vaka olacak ve biz bunların sadece 150 binine tanı koyabileceğiz.
Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı ‘Türkiye HIV/AIDS Kontrol Programı’na mutlaka TÖP ile ilgili bilgilendirme eklenmeli’ dedik. Ancak yeterli ve detaylı bilgiyi koymadılar. Türkiye’de TÖP için başvuru yapıldı. 4 tablet rejimi onay aldı. Ancak 30 tabletlik, günlük kullanım için henüz onay verilmedi. Bu onayın da ivedilikle verilmesi gerekiyor.” dedi ve yürüttükleri kohort çalışmalarının sonuçlarını paylaştı. Son olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde açtıkları 'Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar Polikliniği'nin duyurusunu yaptı.
AKRAN DANIŞMANLIĞI HIV POZİTİFLERİ GÜÇLENDİRİYOR
#HIV2022İSTANBUL Mikro Araştırma Fonu Sonuçları Değerlendirme 360° HIV Tartışmaları‘nın 3. Bölümünün moderatörlük görevini ise Sağlık Hakkı Derneği’nden Dr. Av. Cihan Alp üstlendi.
Alp, ilk sözü Pozitif-iz Derneği’nin yürüttüğü ‘HIV ile Yaşayanlarda Akran Danışmanlığının Yararı Ve Önemi Araştırması’nın sonuçlarını paylaşması için Çiğdem Şimşek’e verdi. Şimşek, sunumuna ‘Akran’ kelimesinin HIV alanında hangi anlama geldiğini açıklayarak başladı. Ardından şu sözlerle çalışmayı özetledi;
“150 HIV pozitif kişi ile, anonim olarak yürüttüğümüz çalışmayla; HIV ile yaşayanların kendi gibi, HIV alanında çalışan bir derneğe bağlı, HIV konusunda yetkin başka bir HIV pozitiften akran danışmanlığı almasının etkilerinin ölçülmesinin amaçladık. Akran danışmanlığının tanı travmasını atlatmakta, HIV ile yaşamı normalleştirmekte, tedaviye bağlılık ve uyumda, ayrıca psikolojik olarak sağlamlıklarına olan katkısının ölçülmesini hedefledik.
Çalışmada elde ettiğimiz sonuçlar ise söyle; tanı aldıklarında korku, üzüntü ve yaşamsal sorgulama yaşayan HIV pozitiflere; en çok HIV alanında çalışan bir dernek destek oldu. Katılımcılar, akran danışmanları ile daha güçlü ve samimi iletişim kurabildiklerini, hekimlerine nazaran daha rahat paylaşımda bulunabildiklerini ifade etti. HIV ile yaşayanlarda akran danışmanlığı; tanı travmasının daha konforlu atlatılarak yaşamlarının hızla normalleşmesine, tedaviye uyum ve sadık kalınmasına, ‘B eşittir B’ statüsüne gelinmesine büyük katkı sağlamakta. Ayrıca, damgalanma ve ayrımcılığa karşı daha donanımlı hale getirmekte, psikolojik olarak daha güçlü ve olası problemlere karşı daha donanımlı hissettirmekte.” dedi. Çalışmanın raporu için www.pozitifiz.org adresine yönlendirme yaptı.
Araştırmanın raporu için tıklayın...
Bu çalışma aynı zamanda 24-27 Kasım 2022 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2022’de poster sunumu için kabul aldı.
Sıradaki sunum ‘HIV ile Yaşayan Bireylerde Psikolojik Dayanıklılık ve Yaşam Kalitesi Arasındaki İlişkinin İncelenmesi’ çalışması için yapıldı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yaşam Bilimleri Fakültesi, Psikoloji Anabilim Dalı Öğr. Gör, Hasan Demirci, Psk. Ece Parlak ve Pozitif-iz Derneği üyesi Çiğdem Şimşek’in birlikte yürüttükleri araştırmayı Ece Parlak sundu. Bu çalışma da Ulusal HIV/AIDS Kongresi 2022’de sözlü sunum için kabul aldı.
Demiroğlu Bilim Üniversitesi Psikoloji ABD Öğr. Gör. Kln. Psk. Ece Parlak’ın sunumunu yaptığı çalışma ise ‘Klinik Psikologların HIV/AIDS ile İlgili Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi’ oldu. Çoğunluğu kadın olan araştırma katılımcılarının bazılarında HIV ile ilgili bilgi ve farkındalıklarının arttırılmasında ihtiyaç olduğu gözlendi.
Oturumun soru cevap bölümünde Dr. Çağlar Şimşek (Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hasta Hakları Birimi) çalışma sahiplerine elde ettikleri çıktılar hakkında sorular sordu. Önemli bulduğu noktalarda yorum katarak konuyu derinleştirdi.
HIV POZİTİFLER STATÜLERİNİ PAYLAŞMALI MI?
Konferansın kapanış tartışması olan #HIVFORUMU’nda, son günlerde tekrar gündeme gelen ‘HIV pozitifler statülerini paylaşmalı mı? konusu Aktivist Arda Karapınar ve Kağan Çavuşoğlu modartörlüğünde masaya yatırıldı. Aktivistlerden, sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden ve hukukçulardan görüşlerin alındığı forumda, yakında ortak bir bildirinin yayımlanacağı duyurusu yapıldı.
Sivil Toplum HIV Konferansı HIV2022İstanbul’un konferans raporu, oturum videoları ve Mikro Araştırma Fonu Bildiri Kitapçığı çok yakında yayında olacak. Güncellemeleri Kırmızı Kurdele İstanbul’dan takip edebilirsiniz.
Sivil Toplum HIV Konferansı HIV2022İstanbul’u düzenleyen Kırmızı Kurdele İstanbul’u ve konferansa emeği geçen herkesi canı gönülden tebrik ederiz. Pozitif-iz Derneği olarak, alana sundukları katkılardan dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Comentários