Selahattin Demirer: Bir Mücadelenin ve Umudun Adı
- POZİTİF İZ
- 4 gün önce
- 2 dakikada okunur

Selahattin Demirer, Türkiye’de HIV ile yaşayan kişilerin sesi olmuş, öncülük etmiş cesur bir aktivist. 90’lı yıllarda HIV tanısı aldığında, henüz etkin baskılayıcı tedavilere ulaşım mümkün değildi. Ancak Selahattin, toplumda yaygın olan önyargılara, dışlanmalara ve bilgisizlikten kaynaklanan ayrımcılıklara rağmen mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmedi.
1995 yılında, dönemin koşullarında büyük cesaret isteyen bir adım atarak, Türkiye’de HIV pozitif olduğunu kamuoyuna açıklayan ilk kişi oldu. “HIV pozitif olduğumu ilan ettim. Türkiye’de adını ve durumunu bu şekilde açıklayan ilk insan olduğumu söylüyorlardı,” diyerek bu süreci ifade etti. Bu çıkışı, HIV ile yaşayan kişiler için bir dönüm noktasıydı. Korkmadan, çekinmeden, açık kimliğiyle verdiği mücadele birçok kişiye ilham verdi.
Selahattin Demirer’in sesi yalnızca sokakta değil, en yüksek makamlarda da yankı buldu. 1 Aralık 1996 Dünya AIDS Günü’nde, Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı’nın da katıldığı etkinlikte yaptığı konuşma, HIV pozitif kişilerin yaşadığı sorunları tüm Türkiye’ye duyurdu. Konuşması büyük alkış aldı ve Sağlık Bakanı'nın özel talimatıyla Aksaray Ortaköy Hastanesi’nde yeniden çalıştırılmaya başlandı. Bu olay, yalnızca onun için değil, HIV ile yaşayan herkes için bir umut ışığı oldu.
Demirer, 20 yıl boyunca bilgisini ve deneyimini başkalarına aktarmaktan çekinmeyen, HIV ve AIDS hakkında doğru bilgilerin yayılması için durmaksızın emek veren bir rehberdi. Düzenli takip ve tedaviyle kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürdürülebileceğini gösterdi.
Bu deneyimlerini kalıcı hale getirmek isteyen Selahattin Demirer, “HIV’le Yaşamak” adlı kitabı yazdı. Bu eser, Türkiye’de HIV ile yaşayan bir kişinin yaşadıklarını birinci elden aktaran ilk kaynaklardan biri oldu. “HIV’le Yaşamak”, yalnızca HIV ile yaşayanlara değil, tüm topluma bilgi ve empati sunan değerli bir başvuru niteliğinde.
8 Nisan 2010 tarihinde kanser nedeniyle yaşamını yitiren Selahattin Demirer, ardında sadece anılar değil; onur, mücadele ve dayanışmayla örülmüş bir yaşam bıraktı. O, HIV ile yaşayanlara yalnız olmadıklarını gösteren bir yol göstericiydi.
Bugün Türkiye’de tedaviye erişim, bilgiye ulaşım ve toplumsal farkındalık geçmişe kıyasla çok daha ileri bir noktadaysa, bunda Selahattin Demirer’in katkısı büyük. O, sadece HIV ile yaşayanların değil, toplumun tamamının daha bilinçli ve daha adil bir yer haline gelmesi için mücadele etti. Ve geride bir kahramanlık hikâyesi bıraktı.
Kendisini sevgi ile anıyor, mirasını yaşatıyoruz.
Comments