Örgütlü ve Güçlü Bir Feminizm İçin: Uluslararası Konca Kuriş Örgütlenme ve Aktivizm Konferansında HIV ile Yaşayan Kadınları Anlattık
Müslüman feminist perspektiften hem Türkiye'deki feminist hareketi hem de feminist bilgi üretimini büyütmeyi hedefleyen projeler ve çalışmalar yürüten Havle Kadın Derneği, 14-15 Aralık 2024 tarihlerinde İstanbul’da yüz yüze "Örgütlü ve Güçlü Bir Feminizm İçin: Uluslararası Konca Kuriş Örgütlenme ve Aktivizm Konferansı" başlıklı bir konferans düzenledi.
Farklı bölgelerden ve örgütsel/politik arka planlardan yer alan araştırmacılar, aktivistler, akademisyenler, sanatçılar ve yerel yönetim çalışanları dâhil olmak üzere 50’den fazla katılımcı oldu.
Konferansta, özellikle toplumsal hareketler, aktivizm, farklı feminizmler ve örgütlenme alanlarında katkılar sunuldu.
HIV ile Yaşayan Kadınlar ve Kız Çocukları
Pozitif-iz Derneği adına konferansa katılan Çiğdem Şimşek ‘HIV ile Yaşayan Kadınlar ve Kız Çocukları’ sunumu yaptı. Şimşek, Derneği tanıttıktan sonra HIV ve AIDS’i kısaca anlattı. Bulaşmama yolları ile ‘Belirlenemeyen=Bulaşmayan (B=B)’’yi paylaştı.
Kadınların, HIV enfeksiyonuna karşı en savunmasız gruplardan birini oluşturduğu söyleyen Şimşek; “HIV geçişi kadınlara; gerek fizyolojik sebepler, gerekse sosyo-ekonomik dengesizlikler, cinsiyet eşitsizliği, şiddet, fakirlik ve güvende olmama gibi durumlardan dolayı erkeklere oranla 3 kat daha kolay. Resmi verilere göre tanı alan kadınların sayısı her ne kadar düşük gibi görünse de Türkiye’de HIV ile yaşayan kadınların sayısı artıyor. Ülkemizde kadınların %90’ından fazlası geç dönemde tanı alıyor. Başka bir deyişle enfekte kadınların çoğu AIDS evresinde durumunu öğreniyor. Bu da sağlığın iyi halinin korunamaması anlamına geliyor.” dedi.
Şimşek, Derneğe başvuran danışmanlıkların sadece %11’inin kadınlar olduğunu belirtti ve kadınların görünür olmadığına dikkat çekti. ‘Türkiye’deki Mülteci, Göçmen ve Sığınmacı Kadınlar’ ile ‘Türkiye’de HIV ile Yaşayan Trans Kadınlar’ başlıklarında da sunum yapan Şimşek, başlıca sorunları şu başlıklarda toparladı;
Kadınlar ve kız çocuklarının HIV açısından daha fazla kırılgan olması, cinsiyet eşitsizliği, fakirlik ve şiddete maruz bırakılmalarının yanı sıra;
Kadın haklarının yok sayılması,
Kadınları güçlendirecek ve koruyacak politikaların üretilmemesi,
İstanbul Sözleşmesi’nin fesh edilmesi,
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği gibi önemli örgütleri kapatma girişiminde bulunulması,
Kız çocuklarının eğitimine yönelik stratejiler geliştirilmemesi,
Türkiye’de cinselliğin tabu olması ve hiç konuşulmaması,
Cinsel sağlık ve üreme sağlığı eğitimlerinin her yaşa uygun olarak, kapsayıcı bir şekilde müfredatlarda olmaması,
HIV testi yaptırılması için kadınların cesaretlendirilmemesi,
HIV’e yönelik yanlış inanış ve mitlerin bulunması,
Erken yaşta ve zorla evliliklerin olması,
Yüksek erken gebelik oranları,
HIV’in marjinalize edilerek, muhafazakar bir yönden ele alınması,
Korunma yöntemleri hakkında bilgilendirmelerin yetersiz olması,
Cinsel istismar karşısında çocukların ve kadınların kendilerini nasıl savunması gerektiğini bilmemesi,
Tecavüzden hayatta kalanların HIV’e karşı Temas Sonrası Profilaksiye erişiminin olmaması,
Programlı bir göç politikasının bulunmaması,
Ulusal AIDS Komisyonu’nun işlememesi,
‘2019-2024 HIV/AIDS Kontrol Programı’ kapsamında sorumlulukların tamamlanmaması,
Ülke genelinde yeteri sayıda GDTM’lerin olmaması,
GDTM açmak isteyen yerel yönetimlerin prosedürel zorluklar yaşaması,
Türkiye’de hem HIV pozitiflerin haklarını hem de toplum sağlığını koruyacak, ayrımcılıkları ve nefret suçlarını engelleyecek bir yasal düzenleme bulunmaması başlıca sorunlar.
** ** ** ** ** ** ** **
Neden Uluslararası Konca Kuriş Örgütlenme ve Aktivizm Konferansı?
Konca Kuriş (1961-1998), toplumsal, politik ve İslami normları sorgulayan cesur aktivizmi ile Türkiye'de etkili bir Müslüman feminist sembol oldu. Sorduğu sorular ile ulus, din, devlet soruları etrafında oluşmuş feminist yorumların bugün herkes için çok daha anlaşılabilir olmasını sağladı. Konca Kuriş'in mücadelesi ve yaşamı, Türkiye’de dindar kimlikli kadınlara feminist harekete katılımın önemini gösterdi ve bunun için cesaret verdi. Öldürülmesinin ardından 26 yıl gibi bir süre geçse de, kendisini Müslüman feminist olarak tanımlayanlar için hâlâ öncü bir feminist olarak yol göstermeye devam ediyor.
Havle Kadın Derneği, benzer deneyimlerden geçmiş ve ortak aidiyetleri paylaşan feministlerin bir araya gelmenin, birbirlerini bulmanın ve örgütlenmenin gücüne inanıyor. Havle Kadın Derneği, Konca’nın mirasını takip ederek “cesur” Müslüman feministler olma şiarıyla örgütlenme ve harekete geçme zeminlerini tartışmak için bu konferansı düzenledi. Konferans öncelikle farklı yerellerden ve politik zeminlerden çeşitli feminist mücadeleler ile bağlantılar kurmayı amaçladı.
Anti-feminist hareketlerin mevcut yükselişini, geleneksel İslam ve diğer otoriter söylemlerin hakimiyetini, kadın ve LGBTİ+’ların taban hareketlerini ve sivil toplum örgütlerinin sahiplendiği kimlik siyasetinin farklı biçimlerini de bu konferans ile yeniden tartışmak istedi.
Kuriş'in dindar kimlikli fakat dogmatizm ile savaşmış bir feminist olarak yürüttüğü aktivizmi ve hayatının yanı sıra; ölümünü çevreleyen koşullar da Türkiye'deki baskın dini çıkar gruplarına meydan okumanın önemini bir kez daha ortaya koydu. Tam da bu nedenle, yalnızca teolojik açmazları odağına alan bir Müslümanlık-feminizm tartışmasını değil; örgütlenme, aktivizm ve mücadele eksenli bir konferansı Konca’nın anısına adamayı çok daha uygun buldu.
Bu nedenle araştırmacılar, aktivistler, akademisyenler, sanatçılar ve yerel yönetimlerde çalışan feministler dâhil olmak üzere; tüm yerel deneyimlere ve farklı örgütsel arka planlara sahip kişileri konferansta bir araya getirdi.
Comments