HIV’i Önlemek Kadınla Başlar
Dünya genelinde “HIV ile yaşayan insanların yarısı ‘KADIN’dır ve her hafta, 15-24 yaşları arasındaki yaklaşık 7.000 genç kadın HIV ile enfekte olmaktadır.
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS)’in yayımladığı küresel HIV ve AIDS istatistikleri - 2018 Raporuna¹ göre dünya genelinde her hafta, HIV ile enfekte olan 15-24 yaşları arasındaki bu genç kadınların HIV ile enfekte olasılığı erkeklerden iki kat fazladır.
Dünya genelinde 36.9 milyon HIV ile enfekte kişinin 18.8 milyonu (%51’i) kadınlardır.² Bu sayının her yıl azalması beklenirken tam tersine hızla artmaktadır. Bu nedenle kadınların daha fazla sorumluluk alarak, “HIV’i önlemek benimle başlar” görüşünü benimsemelidirler.
HIV’i önlemek kadınla başlar çünkü;
Kadınlar hem biyolojik hem de sosyal nedenlerden dolayı erkeklere göre daha fazla HIV ile enfekte olmaya yatkındırlar.
Kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve yoksulluk nedeniyle daha fazla etkilenmektedirler.
Kadınlar HIV ve AIDS ile ilgili damgalanmalara da daha fazla maruz kalabilmektedirler.
Tüm bu nedenler kadınları hem HIV’e karşı daha savunmasız bırakmakta hem de ayrımcılığa maruz kalma korkusu yüzünden teste gitmelerine, dolayısı ile geç tanı ve tedavi almalarına neden olmaktadır. Bu sorunlar yaşanan bölgeye göre artış gösterebilmekte ve çözümü de güçleşebilmektedir.
Tüm bu eşitsizlik ve olumsuzlukları ortadan kaldırmak için kadınların HIV ve AIDS konusunda daha fazla bilgilenmesi gerekmektedir.
Peki, kadınlar ne yapabilir?
Öncelikle “benim eşim / sevilim bana hep sadıktır” görüşünden uzaklaşılmalı ve ister evli ister bekâr olsun, cinsel yönden aktif olan ve her cinsel birleşmede kondom kullanmayan tüm kadınların düzenli olarak HIV testi yaptırmalarını önemle tavsiye ediyoruz.
Cinsel partner ile güvenli seks ve kondom kullanımı üzerine konuşarak, kondom kullanımı talep edilmeli.
Gebe kadınların HIV testi yaptırmaları ve durumlarını öğrenmeleri 2 kat önem taşımaktadır. HIV tanısı alan gebeler, hemen tedaviye başlayarak önce kendi sağlıklarını güvence altına alacak ve böylece bebeğe dikey geçiş ihtimalini de minimize edeceklerdir. Ardından doğum sırasında ve sonrasında yatay geçişi engellemek için (bir süre) bebeğe verilen tedaviye de erişim sağlamış olacaklardır.
Teste gitmekten çekinmeyin ve sağlığınızdan haberdar olun. HIV tanısı almanın hayatın sonu olmadığını unutmayın. Günümüzde, başarılı ilaçlar sayesinde HIV ile yaşamak ve yaşlanmak mümkündür. HIV pozitifler her işte çalışabilir, evlenebilir ve herkes gibi doğal yollarla (B=B kriterleri dahilinde³) bebek sahibi olabilirler.
Çevrenizi bilgilendirin ve onları da HIV testi yaptırmaları konusunda teşvik edin.
Nerelerde HIV testi yaptırabilirsiniz?
HIV testini, hiçbir kimlik bilginizi vermeden ve ücretsiz olarak, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Mersin’de bulunan Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezleri’nde yaptırabilirsiniz. Ayrıca bulunduğunuz ildeki devlet ve üniversite hastanelerinde veya özel laboratuvarda da HIV testi için hizmet alabilirsiniz.
Türkiye’de HIV rakamları
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde 1985 yılından 31 Aralık 2018 tarihine kadar doğrulaması pozitif tespit edilen 21.520 kişi mevcuttur.2018 yılı içerisinde toplam 3356 yeni tanı bildirilmiştir. ⁴
Türkiye, son yıllarda HIV enfeksiyonunun en hızlı arttığı ülkelerden biridir. 2011 yılında tanı alan HIV pozitif kişi sayısı 676 iken, 2018 yılında bu sayı dört katından daha fazla artış göstererek 3356 kişi HIV tanısı almıştır. ⁴
HIV ile enfekte kişilerin % 79,9’u erkek, % 20,1 kadınlardan oluşmaktadır ve en fazla görülen yaş grubu 30-34 ve 25-29 aralığındadır.⁴
Kaynaklar
¹ http://www.unaids.org/en/resources/fact-sheet
² http://www.unaids.org/sites/default/files/media_asset/women_girls_hiv_en.pdf
³ https://www.pozitifiz.org/single-post/2018/11/12/BB-Belirlenemeyen-Esittir-Bulasmayan-Ne-Demek
⁴ https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/bulasici-hastaliklar/862-hiv-aids/1135-h%C4%B1v-aids-istatislik.html
Comments