top of page
Yazarın fotoğrafıPOZİTİF İZ

Dünya Sigarayı Bırakma Günü

1987 yılından bu yana tüm dünyada her yıl Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 31 Mayıs günü; Dünya Sigarayı Bırakma Günü, Dünya Tütüne Hayır Günü (WNTD), Dünya Sigarasız Günü veya Dünya Tütünsüz Günü olarak kutlanır.

Bu önemli günde önce tütün ve tütün ürünlerinin etkilerine hep birlikte bir göz gezdirelim istedik. Ardından da HIV odağında alkolün de etkilerine bakalım…


Konu ile ilgili olarak bizim için araştırma yapan sevgili gönüllümüz Çağlar’a derlediği yazı için çok teşekkür ederiz.


Tütün ve tütün ürünleri


Tütün ve tütün ürünlerinin tüketimi herkesin sağlığına zararlıdır. Vücudun hemen her organına zarar verir, birçok hastalığa neden olur ve genel olarak sağlığı ciddi oranda olumsuz olarak etkiler. Genel nüfusa oranla, HIV ile yaşayan bireylerde sigara tüketimi ile ortaya çıkabilecek potansiyel sağlık sorunları 2 kat daha yüksektir. HIV ile yaşayan kişiler arasında sigara içme oranlarının yüksek olması HIV tedavisinin etkinliğini azaltabilir, önemli oranda mortalite ve morbiditeye neden olabilir. HIV ile yaşayan bireylerin sigara tüketimi antiretroviral (HIV’i baskılayan) tedaviye yanıtın azalması, bağışıklık sisteminde işlevin bozulması, bilişsel işlevlerin azalması, akciğer işlevinin azalması ve kardiyovasküler hastalıklar dahil olmak üzere çok sayıda HIV ile ilişkili enfeksiyonlar ve HIV ile ilişkili olmayan morbidite açısından daha yüksek risk yaratmaktadır.


HIV ile yaşayan bireylerden sigara tüketenlerin, sigara tüketmeyenlere kıyasla HIV ile ilgili ciddi enfeksiyonlarla temas etme riski daha yüksektir. Bunlar:


- Akciğer kanseri, baş ve boyun kanserleri, servikal ve anal kanserler ve diğer kanserler

- Kalp hastalıkları ve felç

- Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve Bakteriyel pnömoni


Yapılan bir çalışmada, antiretroviral tedaviye uyum sağlayan ancak sigara içen HIV ile yaşayan bireylerin, AIDS evresine ilişkin nedenlerden çok daha fazla akciğer kanserinden ölme olasılığı daha yüksek olarak bulunmuştur.


Alkol


Yapılan çalışmalar ve kılavuzlar, hem erkek hem de kadınların haftada 14 birimden (1 birim 10 ml saf alkole eşdeğer kabul edilir) fazla alkol tüketmemesini tavsiye etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışmada, haftada 13 birimden fazla alkol tüketimi olan HIV ile yaşayan erkeklerin, HIV negatif erkeklere kıyasla daha yüksek bir ölüm riski altında olduğu göstermiştir.


HIV tedavisinde kullanılan antiretroviral ilaçlar ile alkol arasında önemli bir etkileşim ortaya koyulmamıştır. Fakat alkollüyken veya alkolün etkisi devam ederken HIV ilacınızı almayı unutabilirsiniz. Alkol tüketimi, antiretroviral tedavi rejimlerine uyumu azaltabilir ve bu da tedavi rejiminin değişmesine veya HIV’in ilerlemesine sebep olabilir. Ayrıca yüksek miktarda alkol almak, bazen kusmaya sebebiyet verebilir. Antiretroviral ilaç kullanımından kısa süre sonra kusma gibi bir durum gerçekleştiğinde, kaybedilen dozu tekrarlamak gerekebilir. Her ilacın sistemik dolaşıma geçme süresi birbirinden farklı olabildiğinden, böyle bir durum bireyin başına geldiğinde kullanılan ilaç bilgilerinin kontrol edilmesi veya hekime başvurulması önerilir.


Eğer hali hazırda hepatit gibi bir karaciğer hastalığı varsa alkol tüketimini en aza indirmek veya mümkünse tamamen bırakmak önerilmektedir. Çünkü antiretroviral tedavide kullanılan ilaçlardan vücudun yararlanabilmesi için sağlıklı bir karaciğere ihtiyaç duyulmaktadır. Karaciğer hem alkol hem de antiretroviral tedavideki ilaçları metabolize eder ve alkole bağlı karaciğer toksisitesi, antiretroviral tedaviden kaynaklanabilen ciddi toksisite riskinin arttığı karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilir. Eş zamanlı olarak bireyde CD4 T hücre sayısı düşükse ve/veya birey antiretroviral tedavi almıyorsa alkol tüketimi bağışıklık sistemini daha da zayıflatabilir. Hem alkol hem de HIV, doğuştan gelen ve adaptif immuniteyi modüle eder ve HIV ile yaşayan bireylerde yüksek alkol tüketimi, viral replikasyon olasılığını artırabilir, eş zamanlı olarak fırsatçı enfeksiyonlara ve diğer komobirditelere (eşlikçi hastalıklara) duyarlılığının artmasına neden olabilir.


Kullanılan Kaynaklar:


- Kariuki, W., Manuel, I.,J., Kariuki, N., Tuchman, E., O’Neal, J., Lalanne, G.,A., HIV and Smoking: Associated Risks and Prevention Strategies, HIV/AIDS Research and Palliative Care, 2016; 8: 17–36 (doi:10.2147/HIV.S56952)


- Hiv.gov – smoking (https://www.hiv.gov/hiv-basics/staying-in-hiv-care/other-related-health-issues/smoking)


- Michael Carter, Smoking Doubles Risk of Death for Patients Taking HIV Therapy, Aidsmap.com, 2016, (https://www.aidsmap.com/news/dec-2014/smoking-doubles-risk-death-patients-taking-hiv-therapy)


- Terrence Higgins Trust UK, Alcohol and Smoking (https://www.tht.org.uk/hiv-and-sexual-health/living-well-hiv/staying-healthy/alcohol-and smoking#:~:text=There%20is%20evidence%20that%20having,compared%20to%20HIV%20negative%20men.)


-Shuper, A.,P., Neuman, M., Kanteres, F., Baliunas, D., Joharci, N., Rehm, J., Casual Consideration on Alcohol and HIV/AIDS – A Systematic Review, Alcohol & Alcoholism, 2010, 1–8 (doi:10.1093/alcalc/agp091)

494 görüntüleme0 yorum

Comments


hiv tdvisinde yeni dönem
bottom of page