Cevabı 'Seni Seviyorum' Oldu
Güncelleme tarihi: 5 Ara 2020
2002 yılında çalışmak için şeriatla yönetilen bir Arap ülkesindeydim. Gözlerimde çok rahatsız edici kızarıklık olmuştu. Gittiğim hastanede gözüm için 3 ay tedavi gördüm. Gözümün iyiye gittiğini söylüyorlardı, ancak söylenenin aksine daha kötüye gidiyordu. Daha detaylı araştırılması için farklı hastaneye gittim. Muayeneden sonra kan tetkikleri yapıldı ve bir sonraki güne randevu verildi. Ertesi gün gittiğimde, tetkiklerin kaybolduğunu söyleyip tekrar kan aldılar.
Sonucu ertesi gün almaya gittiğimde, Pasaport yerine geçen evraklarım istendi. Yanlış anlaşılma var diye çıkıştım. Doktor “Senin kanın iltihaplı, ölümcül. Çok tehlikelisin. AIDS’sin Bulaştırıcısın. Seni ihbar etmem lazım” diye sayıyor da sayıyordu. ‘İdam mı olurum?’ diye düşünüyorum. İdam edilmektense, hastalıktan ölürüm diye dua ediyordum. İçim içimi yiyordu. Neticede şeriatla yönetilen ülkedeydim.
Hemen bir arkadaşımın acil yanıma gelmesini istedim. Arkadaşım geldiğinde durumumu anlattım. Türkiye’ye gitmem için yardım istedim. Çevresi çok geniş olmasına rağmen ancak 10 günde Türkiye’ye gelebildim. Bu süreçte günlerce uyku nedir bilmedim. Her gün öldüm öldüm dirildim.
Türkiye’ye dönünce, İstanbul Üniversitesi (Çapa) Tıp Fakültesi’nde tetkikleri yeniden yaptırdım. Sonuçlar yine pozitifti. CD4’lerim %1 di. Yani AIDS evresindeydim. Hemen HIV tedavisine başlandı. Eş zamanlı olarak gözdeki enfeksiyonun tedavisine de başlandı. Yurt dışında vermiş oldukları göz damlasının gözdeki iltihabın yayılmasına neden olduğunu söylediler. Ve maalesef geç müdahale nedeniyle bir gözüm görme yetisini kaybetti.
Uzun süreçten sonra almış olduğum ARV (HIV’i baskılayan) tedavi cevap verince sosyal güvencemi yaptırdım. Tedavi sırasında yaşadığım sıkıntılar küçümsenmeyecek kadar büyüktü. Bazı doktorlar azarlıyor, hemşireler hakaret ediyordu. Etik olmayan davranışlara maruz kalıyordum. Hemen hemen her gittiğimde yakışıksız hal ve hareketlere katlanmak zorunda kalıyordum. O yıllarda, SSK eczanelerinden ilaç temin etmek deveye defalarca hendek atlatmaktan daha zordu.
Tanıdan 7 yıl sonra HIV’le yaşayan başka insanlarla tanıştım. Çok güzel, tarifi mümkün olmayan bir duyguydu. Hak ihlalleri ile ilgili bilgi edindikten sonra hayatım değişti.
Mühendis olduğum için özel sektörde iş bulmam çok zaman almadı. Hemen işe başladım. İşe başladıktan 1 yıl sonra hoşlandığım kızla sözlendim. Nişan falan derken evlilik hazırlıkları başladı.
Nişanlıma HIV'le yaşadığımı kolay olmasa da söyledim. HIV ile kabul görme endişesi yaşıyordum. Anlatırken kalp atışlarıma hakim olamıyordum. Geveleye geveleye anlattım. Onu kaybetmek istemiyordum. Tüm gücümü toplayarak açıkladım. Nişanlımın cevabı ‘Seni seviyorum’ oldu.
Evlendikten 4 yıl sonra anne-baba olma hayalleri kurmaya başladık. Araştırdık ve HIV bulaşmadan çocuk sahibi olabileceğimizi öğrendik. O yıllarda aşılama yöntemi öneriliyordu. İlk çocuğumuzu bu yöntemle yaptık. Şimdi 4 yaşında dünyalar güzeli bir prensesimiz var.
Şimdi ise ‘Belirlenemeyen=Bulaşmayan’ var. Biz ikinci bebeğimizi bu yolla, 10 gün önce kucağımıza aldık.
Saygılarımla,
Meçasu
Comments